“...Ama yine de her şey, her şeye rağmen bu kadar içler acısı olmak
zorunda değildi. Bu kadar değersiz hissettiğimi hatırlamıyorum
Allah’ım! Müthiş bir düzen var ve ben, en ufak çarkın dahi en ufacık
bir dişi değilim. Her şey önceden belirlenmiş, her şey önceden
ayarlanmış. Önceden gelenler, sonradan gelenlere karşı kazandıkları
mutlak zaferi ilan etmeye ya da bu zaferin getirmiş olduğu hakların
ve değişmezlerin yasallığından ya da en azından insancıllığından
dolayı herhangi bir açıklamada bulunmaya, ne bileyim sahip
oldukları tüm bu hakların gerekçeleriyle birlikte meşrulaştırıp daha
da sabitleştirmeye ihtiyaç duymuyorlardı. Oysa yalnızca “önce
davranmış olmak” dahi kabul edilebilir bir gerekçeydi...”
Comments