Nasıl başardılar? Nasıl anlamadım, nasıl anlayamadım? En çalışması gereken anlarda nasıl oldu da çalışmaz oldu zihnim? Neredeydi aklım Allah’ım! Hiç böyle yapmazdı.
Hiçbir şey düşünmediğim
anlarda dahi bir şeyler düşünürdüm oysa. Ama neyi düşünmem
gerektiğini yani o an asıl neyi düşünmeliyimi ayarlayamıyordum bir türlü. Bazenleri bunu bilinçli olarak yapıyordum, özellikle içerisinde bulunduğum problemler üzerime yıkılırcasına geldiği zamanlar... Sırf bu enkazla mücadele etmemek için... Kendimi başka bir işle meşgul etmek ve bu sayede hayatımdaki bu çözebileceğime ihtimal dahi vermediğim problemlerimden kendimi kurtarmayı amaçlıyordum.
Çoğu zaman işe yarayan bu savunma mekanizmam, arada sırada
aksaklıklar çıkarabiliyordu. Bazenleri kurtuldum dediğim anda ya da
hiç beklemediğim bir anda -ki hakikaten hiç beklemezken genelde-
bir anda yeniden karşı karşıya kalırdım tüm meselelerimle ve daha da devleşmişlercesine dikilirlerdi karşıma. Başaramamıştım,
kurtulamamıştım. Yalnızca ertelemiştim ama bu da başarı sayılabilirdi
öyle değil mi? Başarısızlığımı ertelemeyi başarmıştım. Ve yeterince de sürmüştüm bu ertelemelibaşarısızlığın beraberinde getirdiği tüm güzel duyguları. Ama artık bitti. Şimdi teslim olma zamanı, sorgusuz
ve sualsiz teslim…
Comments